Skip to main content

Bir marka hikayesine sahip olmanın size rekabet avantajı sağlayabileceğini hiç düşündünüz mü? Neden kendi marka hikayenizi oluşturmalı ve onu tüm pazarlama kanallarınızda anlatmalısınız?

Bu yazıda marka hikayenizi oluştururken bilmeniz gereken temel hikaye unsurlarına ve bir hikayeye sahip olmanın işletmenize sağlayacağı rekabet avantajlarına değineceğiz.

İster B2B ister B2C olun herkes piyasada farklılaşmak ister. Hikaye anlatıcılığı pazarda farklılaşmanız için biçilmiş kaftandır. İyi hikayeler akılda kalıcıdır, tüketicinin zihninde kalıcı bir yer alır. Duyguları harekete geçirir. Olay örgüsü, kahraman, düşman, yardımcı karakterler, romantik ilgi, dönüm noktaları, zirve… Hepsi marka mesajınızın hedef kitlenizin zihninde yankılanması için mükemmel olanaklar sunar.

Marka Hikayesine Sahip Olmanın Sağlayacağı Rekabet Avantajları

  1. Marka mesajınızı alakalı kılar,
  2. İlham verir ve motive eder,
  3. Duyguları tetikler,
  4. Hafızada kalmaya yardımcı olur,
  5. Müşteriler ve markanız arasında duygusal bağ kurar,
  6. Deneyimlerin paylaşılmasını sağlar,
  7. Mesajınıza bağlam katarak anlamını güçlendirir,
  8. Paylaşımı tetikler,
  9. Daha fazla insana dokunabilmeyi kolaylaştırır,
  10. Yeni bağlantılar kurmaya katkı sağlar,
  11. Duygudaşlık hissi verir,
  12. Kişiliğinizi ve yaklaşımınızı aktarır

 

Mesajınızı koskoca puntolarla bir gazeteye tam sayfa reklam olarak verebilirsiniz. Ya da vereceğiniz mesajı ilgi çekici ve sürükleyici biçimde, hikaye anlatımının dinamik unsurlarını kullanarak, bir marka hikayesiyle insanların zihnine kazıyabilirsiniz.

Eğer siz ikinci yolu tercih etmek istiyorsanız doğru yoldasınız demektir. O halde nasıl kendi marka hikayenizi oluşturacağınız hakkında daha fazlasını öğrenmek için yazının devamındaki hikaye anlatımının temel unsurlarını okumaya devam edin!

İlginizi Çekebilir: Marka Hikayenizi Dijital Mecralarda Anlatmanın Yolları

Hikayenin Unsurları

Başarıyı yakalayan, akılda kalıcı ve sürükleyici hikayelerde iki vazgeçilmez unsur çok iyi uygulanır. Özdeşleşme ve çatışma.

Özdeşleşme

İyi bir hikayede, izleyici/okuyucu kendini hikayedeki kahramanın yerine koyarak onunla özdeşleşir. Kahramanın başına gelen her şeyi önemser. Onun düşmanını kendi düşmanı beller. Kahramanın karşısına çıkan engelleri teker teker aşmasını arzu eder çünkü o engelleri asıl aşan kendisidir. İnsanlar kahramanınızla özdeşleşmekte güçlük çekiyorsa muhtemelen hikayenizle de ilgilenmeyecektir. O sebeple, özdeşleşme bir numaralı hikaye unsudur.

Hedef kitlenizin sempati duyup kahramanınızla özdeşleşmesine yardımcı olacak tüm nitelikleri tespit edin.

İlginizi Çekebilir: Marka Hikayesini Paylaşarak Müşterilerinizle Aranızdaki Bağı Güçlendirmenin 10 Yolu

Çatışma

Çatışma ise hikayeye dinamizm katmanın vazgeçilmez unsurudur. Günümüzün popüler hikayelerinin Çehovyen durum hikayeleri gibi olmadığını kabul etmemiz gerekir. İyi bir hikayede sürekli çatışma bulunmalıdır.

Çatışmanın üç boyutu vardır. İç çatışma, kişisel çatışma ve dış çatışma. İyi bir hikayede çatışmanın üç unsuru beraberyer alır.

İç çatışma, kişinin iç dünyasındaki çatışmanın hikayenize yansıyan tarafıdır. Kahramanın arzularıyla, yaşadığı gerçekliğin arasındaki sıkışıklık hissi olarak tanımlamak mümkündür. Kişisel çatışma, kahramanın yakın çevresiyle (eşi, çocuğu, anne-babası, sevgilisi…) ile yaşadığı çatışmalardır. Dış çatışma ise kahramanın kendisi gibi biriyle, toplumla, devletle, tabiatla yaşadığı çatışmalardır.

Çatışmanın illa “kanlı-bıçaklı” olmasına lüzum yoktur. Yaşamdaki tüm çatışmalar eski zamanlardaki gibi sadece düellolarla gerçekleşmiyor. Hikayenizde yansıtabileceğiniz dolaylı çatışmalar üzerinde beyin jimnastiği yapmanız gerekir.

Hikayenizin temel çatışma noktalarını ve kahramanınızın çatışmaya direnmesini sağlayacak motivasyon kaynaklarını ortaya çıkarın.

Kahraman& Düşman

Bir kahramanınız yoksa ortada bir hikaye de yoktur. Kahraman (protagonist), izleyicilerin hikayenizle duygusal bir bağ kurmasını sağlar.

İşte bu yüzden filmlerdeki duygusal veya aksiyon dolu sahneler bu denli sürükleyicidir. Ya da korku filmlerinde sempati duyduğunuz karakterin peşinden bir katilin koştuğu sahneyi düşünün. İzleyiciler filmde hop oturup hop kalkarlar çünkü o sahnede aslında kendileri kovalanıyordur.

Hikayenizde kahramanın hedeflerine ulaşmasını engelleyen ise düşmandır (antagonist). Düşman bir kişi, bir varlık, kahramanın iç çatışması, toplum veya doğal şartlar olabilir.

Düşmanın kahramanı engellemeye başlamasıyla çatışma başlar.

İşletmenizin kahramanı kim ya da ne? Kahramanınızı tanımlayın. Kahramanınızın önündeki engeller vebu engelleri aşmak için kahramanınızın sahip olduğu motivasyon kaynakları nelerdir?

Olay Örgüsü & Konu

Sıkıcı hikayeler yalnızca kahramanın başına gelen şeylerin yaşandığı hikayelerdir. Sürükleyici hikayeler ise kahramanın düşmanı yenmek için harekete geçtiği hikayelerdir. Bir başka değişle aktif bir çabanın yaşandığı hikayeler.

Olay örgüsü hikayenin giriş, gelişme ve sonuç kısımlarında yaşanan olaylar, durumlar ve dönüm noktalarının tamamıdır.

İçeriklerinizin konusu ve içeriklerle vermek istediğiniz mesajlar nedir? Verdiğiniz mesajların giriş, gelişme ve sonuç kısımlar hangileridir? Mesajlarınızı belirleyin.

Ahlaki Mesaj

Hikayenizde vermek istediğiniz mesajın ötesinde toplumu ilgilendiren ahlaki bir mesaj veya genel bir çıkarıma sahip olun.

Felsefenizi açığa çıkaran işletmenizin vermek istediği en temel mesaj nedir?

İşte kendi markanızın hikayesini, yukarıda bir kısmına değindiğimiz hikaye anlatıcılığının temel doğruları üzerine inşa etmeniz gerekir. Hikayelerinizi,etkileyici bir hakkımızda sayfası, kısa videolar, interaktif siteler hazırlayarak, zaman çizelgesi oluşturarak, deneyim yaratarak anlatabilirsiniz.

Bir marka hikayesiyle markanızın işletmenize sağlayacağı katma değeri artırmak için şimdi B4Mind Marka Danışmanlığı’na başvurabilirsiniz. Daha fazla bilgi içinse info@b4mind.com’dan iletilerinizi gönderebilir veya aşağıdaki yorum kısmına görüş ve sorularınızı yazabilirsiniz.

Leave a Reply