Skip to main content

Gelişmiş ekonomileri diğerlerinden ayıran noktalara bakıldığında ilk etapta üç husus göze çarpar. İlki ağır sanayi ve altyapı yatırımları, ikincisi gelişmiş finansal sistem, üçüncüsü ise markalaşma. Batı dünyası ve batının batısı ABD’ye baktığımızda markalaşma faaliyetlerinin sistematik olarak 19. yüzyılda başladığı ve geçtiğimiz yüzyılda akademik olarak marka ve pazarlama sahalarında zirveye çıktıkları görülmektedir.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmasına rağmen halen yapısal sorunlar nedeniyle tam manasıyla gelişmiş ekonomi sayılamayacak Çin, markalaşma atılımına henüz iki binlerden sonra başladı. Küresel aktör olma hırsıyla kendi marka envanterlerini oluşturmakla meşgul durumda.

Çin haricindeki BRICS ülkeleri de pazarda farklılaşmak için devlet destekli küresel markalar yaratma arzusunda yepyeni yatırımlar yapıyor.

Global standartta markalaşma sürecini çok eskilerden başlatan yeterli sayıda Türk markasının olduğunu da söylemek mümkün değil. Fakat Türkiye’nin son on beş yılına bakıldığında bu alanda oldukça önemli atılımlar yapıldığını söyleyebiliriz.

Markalaşmak sadece işletmeler için değil, devletler hatta kar amacı gütmeyen kuruluşlar için bile hayati öneme sahiptir.

Küresel şirketlerin birçoğunun tüm maddi varlıklarının parasal değerinden daha büyük marka değerine sahip olduğu göz önüne alındığında, işletme stratejisinin ana omurgasını marka stratejisinin oluşturması gerektiğini söylemek mecburiyetindeyiz.

Makalemizin geri kalan kısmında marka inşa etme sürecine kısaca değineceğiz. Önce markanın tanımıyla başlayalım.

MARKA NEDİR?

“Marka, piyasaya herhangi bir ürün veya hizmet sağlayan bir satıcının diğerinden ayırt edilmesine yardımcı olacak her türlü isim, terim, simge, sembol ve tasarımın tamamına denir.”

Fakat mesele burada bitmiyor.  Marka inşa ederken temel bir amacımız vardır. O da kalabalığın arasından sıyrılmak ve kişilerin zihninde kalıcı bir yer almak. Biz buna daha önceki yazılarımızda marka pazarlaması adını vermiştik.

MARKALAŞMA SÜRECİNİN BASAMAKLARI

Marka oluşturma süreci marka kimliği ve hedefi oluşturmakla başlar. Marka hedefleri koymak, nasıl bilinmek istediğinizle alakalıdır. Yaratacağınız marka algısına paralel olarak doğru iletişim kanallarından tutarlı mesajlar göndermek gerekir.

Marka Tasarımı & Kimliği

Marka kimliği oluşturmak logo tasarımından, slogana, kurumsal renk seçiminden, marka felsefesi oluşturmaya kadar bir dizi kurguya ihtiyaç duyar.

Hedef Kitle Seçimi

Markanın hitap edeceği hedef kitleyi belirlemek çok önemlidir. Genele hitap edip başarılı olmak çok az markanın gerçekleştirebileceği bir yöntem. Markalaşma sürecinde hedef kitleyi/segmentleri oldukça spesifik olarak seçmek lazımdır.

Misyon İfadesi

Markanın misyon ifadesi global olarak vermek istediği ana mesajdır. Markaya ait tüm varlıklar, söylemler ve tasarımlar bu mesajın yansıması olmalıdır.

Rakip Markalar

Marka oluştururken sektördeki diğer mevcut markaları iyi tanımak gerekir. Öteki markaların oluşturacağınız markayla ortak noktaları ve sizi ötekilerinden ayıracak noktaları belirginleştirmek lazımdır.

Marka Sesi

Dahası, güçlü bir marka sesi oluşturmak üzerine çalışmalar yapmak gerekir.

Marka Tutarlılığı

Tüm bu unsurlar oluşturulacak marka kimliğinin temellerini inşa edecektir.En mühimi ise ortaya çıkan markaya, markanın vermek istediği mesajlara sadık kalmak ve asla tutarsızlık içinde olmamaktır.

Marka Savunuculuğu

Sonuç olarak, markanızı tüm işletmenize entegre etmeli ve en başta kendiniz markanızın en büyük marka savunucusu olmalısınız!

Böylece bu yazımızda markanın ne olduğuna, markalaşmanın global anlamdaki önemine ve marka yaratma sürecinin temel basamaklarına kısaca değinmiş olduk.

Markanız ya da marka fikriniz üzerine profesyonel bir görüş almak isterseniz B4Mind Marka Danışmanlığı’na hemen şimdi başvurabilirsiniz!

Leave a Reply