Skip to main content

2000 yılında dikkat aralığımız 12 saniyeydi, bugün ise sadece 8 saniye. Akıllı telefonlar sayesinde artık dikkat aralığımız akvaryum balıklarının bile gerisinde. Mobil devrim, internete ve akıllı cihazlara olan bağımlılığımız ve aşırı medya tüketimi bilişsel kapasitemizde çok ciddi gerilemelere sebep oldu.

Dikkat aralığı daraldıkça pazarlama iletişiminin etkisi de azalıyor. Harcanan çabalar, bütçe, yeni fikirler dikkatsiz zihinlerin karşısında kısmen heba oluyor. İlgiyi canlı tutmak ve markamızdan gelecek bir sonraki mesajı cazip kılmak gittikçe zorlaşıyor.

Kısa Süreli Dikkat Aralığı

Müşteri adaylarımızla en sık karşılaştığımız yerlerden biri kurumsal websitemiz. Web sitemize gelen ziyaretçileri çok kısa sürede ikna etmek zorundayız. Bir ziyaretçi sitemize geldikten sonra onu ikna edebilmek için sadece 10 saniyemiz var. Ziyaretçi eğer 10 saniye içinde aradığı mesajları sayfamızda bulamazsa sitede kalmaktan hemen vazgeçecektir.

10 saniye ile 30 saniye arası da son derece kritik bir süre. Bu süre zarfında ziyaretçileri sayfamızda tutmayı başarabilirsek hemen çıkma olmadan, web sitemizi daha ciddi olarak inceleyecek bir ziyaretçimiz olabilir. Çünkü araştırma gösteriyor ki, 30 saniyeden uzun süre sitede kalan biri muhtemelen siteye 2 dakikadan fazla zaman ayıracaktır.

Sitemizin yüklenme süresi de son derece kritik bir metriktir. Eğer sayfa yüklenme hızı 3 saniyeyi geçiyorsa gelen ziyaretçilerimizin yaklaşık %40’ını kaybediyoruz demektir.

Gelen ziyaretçiler de sayfamızda bulunan metinleri eskisi gibi lineer olarak soldan sağa, satır satır okumuyor. Sayfada sadece genel hatlarıyla göz gezdiriyor. Altı çizili, farklı fontta olan, bold, başlık içindeki metinleri görüyorlar. Detaylara inmiyorlar. F ve Z okuma kalıplarını takip ediyorlar.

Unutkanlık ve Dikkat Dağınıklığı

İnsanların dikkat aralığıyla beraber yaşadığı bir diğer ciddi sorun ise unutkanlık. Gençlerin %25’i yakın arkadaşları ve akrabalarıyla alakalı bazı detayları unutuyor. İnsanların %7’si zaman zaman kendi doğum günleri bile hatırlamıyor.

Ofis çalışanları her bir saatte ortalama 30 defa e-maillerini kontrol ediyor. Ortalama kullanıcı telefonunu haftada 1500 kez, günde yaklaşık 3 saat 16 dakika eline alıyor. Sıradan bir ziyaretçi ilgilendiği makalenin maksimum %28’ini okuyor. Sayfa ziyaretleri genelde 1 dakikanın altında, sıklıkla da 10-20 saniye sürüyor.

Tüm bu noktalar, kullanıcı davranışı bakımından önemli sorunlara işaret ediyor. Daha yüksek performanslar elde etmek, daha fazla sayıda dönüşümler kazanmak, pazarlama hedeflemize ulaşmak ve büyümeyi sürdürülebilir kılmak için kısa dikkat aralığı probleminin aşılması gerek.

Dijital mülklerimizi ziyaret edenleri daha uzun süre tutmak ve marka mesajlarımızı iletmek için neler yapabiliriz?

  1. Net mesajlar verin.
  2. Her bir sayfada sadece bir veya iki mesaj verin.
  3. Mesajlarınızı kısa ve ilgi çekici tutun.
  4. Kullanıcı deneyimine ve site navigasyonuna çok önem verin.
  5. Sitenizin tüm sayfalarını kolayca ulaşılabilir yapın.
  6. Tüketicinin tutkularına hitap edin.
  7. Hikayeler anlatın.
  8. Videolardan yararlanın.
  9. Video pazarlamasında ilk 8 saniyeye çok dikkat edin.
  10. Sayfa hızını negatif etkileyecek tüm teknik problemlerden kurtulun.
  11. Cezbedici, merak uyandırıcı, harekete geçirici görseller kullanın.
  12. Ziyaretçiden hangi aksiyonu almak istediğiniz net biçimde belirtin.
  13. Her sayfada en fazla üç farklı aksiyon isteyin. (Ör. Yorum yap, abone ol, sipariş ver)
  14. Harekete geçirici mesajlarınızın dikkat çekici olmasını sağlayın.
  15. Bir aksiyon aldıktan sonra, bir sonraki adımda ne yapması gerektiğini doğrudan anlatın.

En önemlisi de, müşterilerinizin ilgisini canlı tutmanın onları daha iyi tanımaktan geçtiğini unutmayın.

Neler düşünüyorsunuz? Lütfen soru ve görüşlerinizi info@b4mind.com adresinden bize iletin!

Leave a Reply