Kurumsal bloglar, bir markanın dijital pazarlama operasyonlarının komuta kontrol merkezidir. Neden? Çünkü kurumsal blogunuz, kendi yayınlarınızı yaptığınız ve üzerinde %100 yetki ve sorumluluğa sahip olduğunuz tek mecradır. Sosyal ağlarda firmaların sahip olduğu tüm hesaplar aslında o ağın kendisinin tekelinde ve insiyatifindedir. Halbuki bloglarınız tamamen size aittir.
DURMAKSIZIN GENİŞLEYEN BLOG EVRENİ
İki binli yılların ortalarıyla beraber ortaya çıkan sosyal medya devrimi sayesinde artık herkes kendi medya gücüne sahip oldu. Aslında bloglar bilinen anlamıyla sosyal ağlardan çok daha eski yapılar. Ancak World Wide Web’in (www) doğuşuyla kendilerini gösteren bloggerların sayısı son derece azdı. Doksanlı yıllardaki blogger sayısı bugünün %1’i bile değil. Ancak Web 2.0 ile internetin gittikçe statikten dinamiğe evrilmesi ve çevrimiçi olma maliyetlerinin her geçen gün azalmasıyla beraber bloglar evreninde de sonsuz bir genişleme gerçekleşti.
HİPER MEDYA ÇAĞI
Markanızla neden bu evrende olmalısınız sorusu son derece kritik bir sorudur. Neden bir kurumsal bloga sahip olmalısınız? Çünkü hiper medya çağında kendi medya gücünüzü oluşturabilirsiniz. Artık kitlelerin medya tüketim bağımlılığı realitesiyle karşı karşıyayız. Milyarlarca insan her gün saatlerce içerik tüketiyor. Kendi marka içeriklerinizi üreterek her geçen gün artan yeni içerik talebini lehinize kullanabilirsiniz.
KENDİ MEDYA KRALLIĞINIZ
Bir blogu yalnızca kronolojik sırayla yayınlanmış sıkıcı metinlerden ibaret görme yanlışına düşmemelisiniz. Kurumsal blogunuz size ait bir gazete, dergi, tv, kitap ve radyodur. Bu mecrayı eğer iyi işletebilirseniz kendinize ait bir marka topluluğuna bile sahip olabilirsiniz. Böylece kurumsal mesajlarınızı, pazarlama kampanyalarınızı, duyurularınızı, hedeflerinizi, duruşunuzu, kimliğinizi aracısız biçimde iletebileceğiniz ve yüzde yüz sizin kontrolünüzde olan bir mecraya sahip olacaksınız.
ZENGİN İÇERİK YELPAZESİ
Blogunuzdan yapacağınız yayınların türü, formatı, uzunluğu, yapısı vb. hiçbir noktada hiçbir kısıtlama ve engel bulunmaz. Dilerseniz yalnızca kendi makalelerinizi oluşturabilirsiniz. Ancak isterseniz bundan daha fazlasını yapmakta da özgürsünüz. Bloglarınızda yayınlayabileceğiniz içerik formatları son derece zengindir.
Podcast, videocast, screencast, slidecast, sunum, infografik, e-kitap, whitepaper, video, micro-video, multimedia, fotoğraf, grafik, canlı yayın, albüm, zaman çizelgesi, dinamik harita, oyunlaştırma…
Dijital ekosistemin sunduğu muazzam alet çantalarıyla hazırlanabilecek sınırsız medya ve sonsuza doğru genişleyen blog evreni gittikçe daha fazla fırsat, dönüşüm, satış, bilinirlik ve sadakat vaat ediyor.
DÜŞÜK REKABET ORTAMI
Sabırlı ve ısrarcı olmanız durumunda blogunuzla belli noktalara gelmemek neredeyse imkansız. Bunun en temel sebebi bu alanda son derece düşük bir rekabet olması.
Her ne kadar blog yönetmek kolay bir iş gibi gözükse de, orta ve uzun vadeli planlamalar yapmak, sürekli güncel içerikler geliştirmek, editöryel takvim hazırlamak, yazım hatalarını kontrol etmek, bu içerikleri farklı mecralarda tanıtmak, bloga gelen soruları cevaplamak, eleştirilere cevap vermek en basit ifadeyle emek işidir.
Tüm bu sebeplerden dolayı çoğu kez bir hevesle başlayan kurumsal blog açma serüveni bir süre sonra tozlu raflarda kendini bulmaktadır. Bundan dolayı blogunuzla rakiplerinizin arasından sıyrılmanın anahtar kelimesi sabretmektir.
KURUMSAL BLOG TUTMANIN FAYDALARI
Blogculuk, emek yoğun bir iş olmasına karşın aynı zamanda getirisi son derece yüksek bir iştir. Gelişmiş ekonomilerde blog yazarlığı tam zamanlı bir iştir ve firmaların blogger ekipleri vardır çünkü blog tutmak yüksek disiplin gerektirir. Düzenli olarak tutacağınız kurumsal blogunuz size aşağıdaki faydaları sağlar:
- Ürün ve hizmetlerinizle ilgilenen yeni ziyaretçiler, yani müşteri adayları kazandırır,
- Müşteri adaylarınızı birer müşteriye dönüştürme hususunda performansınızı katlar,
- Web sitenize gelecek trafiğin artmasına sebep olur,
- Web sitenizin arama motorlarında üst sıralara tırmanmasında etkilidir,
- Özellikle satın alma kararı aşamasında müşterilerde markanız lehine güven ve otorite algısı yaratır,
- Çok geniş kitlelere, tam da onların ihtiyaç duydukları bir zamanda erişimenizi sağlar,
- Blogunuzdan yapacağınız yönlendirmelerle e-mail veritabanınızın genişlemesine yardımcı olur,
- Markanızı daha insani kılar ve kendi marka sesinizin oluşmasını sağlar,
- Müşteri odaklı düşünmenize katkı sağlar,
- Gelen pozitif ve negatif geri dönüşlerle operasyonel, satış öncesi ve sonrası her türlü sorunu, dallanıp budaklanmadan fark etmenize yarar,
- Yayınlayacağınız kaliteli içeriklerle referans kaynağı olmak suretiyle, sosyal ağlarda ve diğer dijital mecralarda ücretsizce tanıtılmanızına neden olur,
- Markanıza mesafeli olan insanların sizinle diyaloga girmesine yardımcı olur,
- Kendi işletme kültürünüzü kitlelere anlatabilmenize olanak sağlar,
- Firmanıza iş başvurusunda bulunan adayların önceden, kurumsal anlayışınızı, yaklaşımınızı, felsefenizi, prensiplerinizi ve kırmızı çizgilerinizi öğrenmelerinde efektif bir role sahiptir,
- Markanızla yeni bağların kurulması ve kurulan bağların güçlenmesine katkı sağlar.
Ne düşünüyorsunuz? Bugün kendi kurumsal blogunuzu açmayı ertelemenize sebep olacak engeller nelerdir? Kurumsal blogunuzun yönetiminde size nasıl yardımcı olabiliriz? Lütfen soru ve görüşlerinizi alttaki yorum kısmından bize iletin!