Tüm medya sitelerinde, sözlüklerde ve sosyal ağlarda yer alan Pokemon Go salgınından mutlaka haberiniz vardır. Henüz yoksa haberinizin olması için geç kalmış sayılmazsınız. İki hafta kadar önce Pokemon Go uygulama marketinde görücüye çıkmaya başladığında kimse bu “eski hikayenin” dijital dünyada bu kadar yankılanacağını tahmin edemezdi.
Hikaye eski çünkü Satoshi Tajiri fikir babalığını yaptığı Pokemon oyunu ilk defa Nintendo tarafından oyunseverlerin dikkatine sunulduğunda yıl 1995’ti.
İki hafta içinde Pokemon Go’nun patlama yaptığını yalnızca dijital gündem değil aynı zamanda rakamlar gösteriyor. SimilarWeb’in istatistiğine göre Pokemon Go Android uygulaması, Twitter, Netflix ve Spotify gibi devleri geride bırakarak, günlük kullanım süresi bakımından listeye beşinci sıradan giriş yaptı.
POKEMON GO
Gelmiş geçmiş en başarılı mobil oyunu olan Pokemon Go, yalnızca oyun sektörünü değil aynı zamanda pazarlamada oyunun kurallarını da yeniden şekillendiriyor.
Pokemon Go’yu bu denli bir salgına çeviren en önemli özellik artırılmış gerçeklik (augmented reality) dinamiklerini kullanıyor olmasıdır. Peki bu ne anlama geliyor? Artırılmış gerçeklik sayesinde, oyuncular oyunu cihazlarıyla beraber şehrin içinde, gerçek mekanlarda oynuyor. Bu durum da pazarlama iletişimi yapmak isteyen markaların iştahını kabartıyor.
Dijital pazarlama stratejistlerinin Pokemon Go ve ona benzer artırılmış gerçeklikten faydalanan oyunlarla kitlelere ulaşmayı ciddi anlamda ele alması gerekiyor.
OYUN HAKKINDA
Pokemon Go, San Fransisco menşeli bir firma olan Niantic ile The Pokemon Company tarafından ortaklaşa hazırlanan ücretsiz, lokasyon temelli bir artırılmış gerçeklik oyunudur. Android Market ve Apple Store’dan edinilen bu oyun, Android veya IOS işletim sistemleri kurulu olan mobil cihazlardan oynanabilir.
Uygulama henüz Türkiye’de kullanıma sunulmadığı için Türkiye’den oyuncular harici sitelerden veya uygulama marketlerinden APK’lerini ücretsiz indirip mobil cihazlarına yükleyebilmektedir. Oyunu diğer oyunlardan ayıran en büyük özellik, oyunda yeni pokemonlar yakalayabilmek ve salon maçları (gym) yapabilmek için şehirde sürekli hareket etmeniz gerektiğidir.
Parklar, binalar, camiler, caddeler, ara sokaklar kısacası şehrin her yeri, Pokemon avlayacağınız ve ikmal yapacağınız (PokeStop) yerlerdir. Salonlarda (Pokemon savaşlarının yapıldığı mekanlar) Pokemon savaşçıları tarafından üstünlük mücadelesi verilmektedir.
OYUN BAĞIMLILIĞI DÜZEYİ
Rakamlara geri dönersek, karşımıza son derece şaşırtıcı gerçeklerle karşılaşıyoruz. Sosyal medya kullanım rakamlarıyla kıyaslandığında Pokemon Go’nun birçok sosyal medya uygulamasını solladığını görmekteyiz.
Android uygulamalarda günlük 43 dakikalık kullanım süresiyle Pokemon Go, WhatsApp, Instagram, Snapchat ve Messenger’ı geride bırakıyor.
PAZARLAMACILARIN TEPKİSİ
Markaları oyunla ilişkilendirmeye, böylece oyuncuların yoğun ilgisini çekmeye çalışan pazarlamacılar, Pokemon Go’dan fayda elde etmek için çeşitli yollara başvuruyor.İşte bir kaç örnek;
Partnerlik Yaparak: Her ne kadar şu anda bir PokeStop’a sponsor olmak mümkün olmasa da Niantic şu anda bunun üzerinde çalışıyor. McDonalds şimdiden bütün restoranlarını bir çeşit “durak” haline getirmek için adımlar atmaya başladı.
Oyunculara Daha Çekici Gözükerek: PokeStop’a sponsor olmak şimdilik mümkün değil ama işletmeler Lure denen bir Pokemon Go uygulaması satın alarak trafik elde edebilir (gerçek trafik!). Lure, Pokemonları PokeStop’a çekmeye yarayan bir uygulama. Böylece Pokemonlar mekana gelen Pokemon avcılarının ayağına gelecek ve mekanınız oyuncular için son derece cazip bir yer olacak!
Kendimize Özel Artırılmış Gerçeklik Uygulamaları Yaparak: Sonuçta bu oyun evreni marka mesajlarınızı dilediğiniz gibi yayacağınız bir yer değil. Tüm bu kısıtlamalardan kurtulmak ve oyunun kurallarını yeniden yazmak için markalar çoktan kendi uygulamalarını geliştirmeye başladı bile. Örnek olarak WayFairView firmasının uygulamasına göz atabilirsiniz.
Bir oyundan çok daha fazlası olarak Pokemon Go, marka iletişimi yapan her profesyonelin bu ve benzer dünyalara daha fazla ilgi duymasını sağladı.
Ne düşünüyorsunuz? İşletmenizi bir PokeStop’a dönüştürecek bir fırsata en fazla ne kadar bütçe ayırırdınız? Lütfen görüşlerinizi yorum yazarak belirtiniz.