(Yazı dizimizin üçüncü bölümünde alışveriş edilebilir videonun satış rakamlarına ve sipariş ortalamasına nasıl fayda sağlayacağına değindik. Bu son bölümde sosyal alışverişte son derece başarılı olan üçüncü parti alışveriş sitelerinden ve son zamanlarda popülaritesi hayli artan chatbotlardan bahsedeceğiz.)
4- Üçüncü Parti Alışveriş Siteleri
Sosyal alışveriş oldukça kazançlı bir alan olarak geliştikçe, kendilerini tamamen sosyal alışverişe adayan websitelerin her yerde türemeye başlaması şaşırtıcı değildir. Grabble’dan “the Tinder Fashion”, Polyvore, Wanelo ve The Beautyst gibi, dahil olabileceğiniz birçok sosyal alışveriş topluluğu var.
Neden üçüncü parti bir sosyal alışveriş sitesini düşünmelisiniz? Her şeyden önce kullanıcılar bu sitelere spesifik olarak alışveriş yapmaya geliyorlar. Polyvore bunlardan bir tanesi. RichRelevance’ın çalışmasında bahsedildiği gibi, Polyvore 383 dolarlık sipariş değeriyle, sosyal medya sitelerinin ortalamasını silip süpürdü – ki bu Pinterest ortalamasından %91 daha yüksek. Facebook’un ortalamasını ise %325 ile tek kelimeyle toz duman etti. Polyvore’un bu iki siteden çok ama çok daha küçük olduğunu unutmamak gerekir.
Sosyal alışveriş siteleri genellikle yüksek oranda görseldir ve bu görsel sosyal mecralar ile satın almayı birleştiren platformlar bu durumdan büyük fayda elde etmektedir.
Herhangi bir sosyal mecradaki gibi, sosyal alışveriş sitelerini içerik pazarlaması için kullanabilirsiniz. Etkili kişilerle reklam yapmak ve sosyal etileşim vasıtasıyla müşteriler kazanmak ve onların davranışları hakkında detaylı bilgileri bir araya getirmek mümkün. Reklamlarınızı, özellikle satın alma niyetinde olan izleyicileri hedefleyerek, daha etkin kılabilirsiniz.
5- Chatbotlar
Nihayet artık chatbotlarımız var. Halen yükselen bir teknoloji ve e-ticarette yükselen bir mevzu ve sosyal alışveriş ile müşteri etkileşimi açısından umut verici durumda. Geçtiğimiz ay Facebook, Messenger’da chatbotları piyasaya sürdü. İşletmelere kendi bot-inşa araçlarını izin verdi. Müşterilere kişisel asistanlık desteği vererek ürünleri araştırmaya ve satın alma yapmaya yardımcı oldu.
Facebook’un Messenger servisi chatbotlar ile, Kik ve Telegram’ın yaptığı gibi daha önce kendi botlarını yayınlayan servislerle rekabete girecek. Örneğin Kik’te perakendeci H&M ile chat yapabilirsiniz. Birkaç basit sorularla özelleştirilmiş bir profiliniz ortaya çıkar ve ihtiyaç duyduğunuz ürünün online mağazadaki linkine otomatik olarak chatbotlar sayesinde erişebilirsiniz.
E-ticaret sitelerinize chatbot yerleştirmenin ne gibi avantajları olabilir? Chatbotlar kullanıcılarınıza daha kişiselleştirilmiş ürün ve hizmet sunmanızı sağlar. Normalde online müşteri ilişkilerinde görevli çalışanların saatler harcayarak üstesinden geleceği görevleri chatbotlar sayesince zahmetsizce ve hızlı biçimde halledebilirsiniz.
Chatbotlar aynı zamanda, kullanıcıların haftada 50 ila 200 dakika arasında zaman harcadığı mesajlaşma uygulaması içinde zevklerine uygun ürünleri daha kolay bulmaları konusunda kolaylık sunmaktadır.
Chatbotların, müşterilerinizin ürünlerinizi ve servislerinizi kullanırken neler aradığı ve ne tür problemlerle karşılaştığına dair verileri toplama konusunda mükemmel bir potansiyeli vardır.
Müşterilerin işletmelerden gece gündüz online olmasını beklediği bir zamanda, sizin için 7/24 çalışan chatbotlar sayesinde müşterilerden gelen soruları cevaplama konusunda ihtiyaç duyacağınız kaynaklardan büyük tasarruf sağlayabilirsiniz.
Sosyal Ticarete Başlangıç İpuçları
Bütün bu bilgilerin ışığında, sosyal ticareti dijital pazarlama stratejimize entegre etmek için nereden başlamalıyız? Samantha Hearn sunumunu şu çok zihin açıcı sorularla tamamladı.
- Hedeflerinizi belirleyin. Sosyal ticaretten ne elde etmeyi veya işletmenize neyi getireceğini umuyorsunuz?
- İzleyicilerinizi ve mecralarınızı yakından takip edin. Messenger’a bir chatbot koymadan veya Polyvore’da bir hesap açmadan önce “Müşterim bu platformlarda mı?” diye kendinize sorun. Rakipleriniz nerede? Müşterilerinizin neden ürünlerinizi talep ettiğini düşünüyorsunuz?
- İç kaynaklarınıza değer biçin. Bu bir anda uygulayabileceğiniz bir şey mi yoksa ileride geçebileceğiniz bir şey mi?
- Bir dağıtım stratejisi planlayın ve KPI’lar belirleyin. Başarınızı nasıl ölçeceksiniz? Sosyal stratejinizin halkla ilişkiler gibi diğer alanlarla beraber aynı bağlamda çalıştığından emin olun.
- Test edin, ölçün ve adapte edin. Her yeni girişim gibi bir deneme ve hatalar süreci olacaktır. Bu yüzden kendinizi sıkmayın. Hatalar yapın ve onlardan ders alın.