Sosyal medya hesaplarınızı açtınız, profil görsellerinizi yüklediniz; gönderilerinizi paylaşıp daha fazla görünürlük ve erişim kazanmak, takip edilmek ve nihayetinde sosyal medyada temas ettiğiniz müşteri adaylarından para kazanmak istiyorsunuz. Ancak kötü haberi erkenden duymanızda fayda var.
Sosyal medya artık dönüşümler için verimli bir yer değil!
1
Sosyal medya kaynaklı web trafiği her geçen yıl daha fazla azalıyor.Sosyal medya erişim oranları geriliyor. Markalar artık sosyal medyada daha az kişiye organik olarak erişebiliyor ve kendi web sitelerine daha az sayıda organik ziyaretçi çekebiliyor. Kaybın bazı örneklerde bir önceki yıla göre %50’yi aştığı dahi görülüyor.
Facebook’taki Buzzfeed, Huffington Post, Elite Daily gibi dünyanın en büyük 300 yayıncısı, sitelerine gelen trafiğin yıllar içinde gittikçe azaldığından şikayetçi. 2015’in ilk çeyreğinde New York Times %10, Mashable %17, Huffington Post %44 trafik kaybetti. (Similar Web)
Dönüşüm, satış ve yeniden satışlar için size en fazla gereken şey web trafiği. İyi de, sosyal medya web trafiği yönünden artık markalar için yeterince tatmin edici düzeyde olmamaya başladı. Organiğin verimi azalınca, reklama olan ihtiyaç arttı. Önceden böyle değildi. Küçük bütçeli işletmeler bile sosyal medya mucizesini yaşayabiliridi. Şimdi öyle mi? Dahası, sürekli reklamlara başvurmak ROI ve maliyetler açısından her zaman cazip bir seçenek değil.
Onun için markalar, kaybettiği bu trafiği telafi etmek adınaSEO’ya daha fazla yatırım yapmaya başladı.Ücretsiz SEO danışmanlığı almak için B4Mind’a ulaşabilirsiniz!
Yalnızca refere trafiği değil, organik erişimde de performanslar sürekli düşüyor. Facebook, bu sıkıntılı durumu sık sık yaptığı algoritma güncellemeleriyle telafi etmeye çalışsa da, suyun akış yönünü hala değiştirebilmiş değil.
“Sosyal medya trafiği yıllardır düşüyor, düşüyor, düşüyor. İstediğimiz erişim ve görünürlüğü alamıyoruz. İşte en büyük zorluk bu! Ve bu gerçeği kabul etmek zorundayız.” – Michael Stelzner, Social Media Examiner
Sosyal medya niçin artık daha az trafik ve erişim sağlıyor? Sebebi ise içerik şoku (content shock). Sosyal medya topluluklarının tüketebileceğinden kat ve kat daha fazla içerik dolaşımda. Lafın kısası, içeriklerimiz sosyal medyanın gürültüsünde kayboluyor.
2
Diğer yandan sosyal medyanın eski tadı da kalmadı. 8-10 sene önceki heyecan yok. Neden mi? Nedeni sosyal mesajlaşma denen salgın. Mesajlaşma uygulamaları sosyal medyayı öldürüyor. Dünyanın en popüler sosyal medya sitelerine ve uygulamalarına bir bakalım, zirvede hangilerini görüyoruz?Aylık aktif kullanıcı sayısı bakımından en popüler uygulamalar:
- Facebook,
- Whatsapp,
- Facebook Messenger,
- QQ,
- WeChat,
- Qzone,
- Instagram,
- Tumblr,
- Twitter,
- Baidu,
- Snapchat,
- Skype,
- Sina Weibo,
- Viber,
- Line,
- Pinterest.
Gördüğünüz gibi listenin yarısı mesajlaşma uygulamaları. En popüler 4 mesajlaşma uygulamasının kullanıcı sayısının toplamı, en popüler 4 sosyal medya sitesini kullananların sayısını geçti.
Ne yazıktır ki tablo beş sene önce böyle değildi. Sosyal medya gerçek anlamda “sosyal” mecralardan oluşurdu. İnsanlar arasında bilgi aktarımı gerçekleşirdi (crowdsourcing). Niş mecralar öne çıkardı. Mesela; Foursquare, Yelp, Foodspotting, MySpace, Livemocha, Springpad, Friendfeed, Bebo, 43 Things, Orkut, Stumbleupon, Digg… Bunlar ya eskisi kadar popüler değil ya da yok oldular.
Halbuki bugün sosyal medya kullanıcıları çoğunlukla kendi yakın çevreleriyle kapalı kutu etkileşimler içinde. Yani öyle Zuckerberg’in dediği gibi dünya “daha fazla bağlantıda” falan değil. Kafasını daha fazla kumun altına gömmüş durumda.
Sosyal medya insanları daha önce değiştirip, dönüştürebilme; hatta politize etme özelliğine sahipti.(Arap Baharı’nda, 2008 İran Seçimleri’nde, Gezi Parkı gösterilerinde, Occupy Wall Street eylemlerinde halk sosyal medya ile mobilize oluyordu)
Bugün insanlar sadece duymak istediklerini duyduğu, temas etmek istediği kişilerle temas kurduğu; netice itibariyle yine kendine benzeyene yaklaşıp, kendinden farklı olandan uzaklaşan;ben-merkezli bir dijital dünyadayaşıyor.
Sosyal medya sitelerinin başlangıçta benimsediği o ulvi misyon da (dünyayı birbirine yakınlaştırmak, sessiz çığlıkları duyurmak, ifade özgürlüğünü yaşatmak, ana akıma meydan okumak, bilgiye demokratik olarak ulaşmak, karşılıklı deneyim aktarmak…) piyasanın çarkları arasında kayboldu gitti.
Özetle, sosyal medya dönüşümler için iyi olmadığı gibi, sosyal medya devriminden anladığımız manada sosyal de değil!
Peki, işlevsel olarak sosyal medya siteleri neye dönüştü? Markalar sosyal medyadan nasıl faydalanabilir? Pratik olarak faydalanabileceği hala iki konu var:
- Markalaşma (marka bilinirliği, marka algısı, online itibar, konumlandırma),
- Etkileşim gerçekleştirme (Ürün/hizmetlere dair geri beslemeler, sosyal çağrı merkezi, şikayet yönetimi, kriz yönetimi).
Ne düşünüyorsunuz? Sizce de sosyal medya balonu sönüyor mu? Lütfen, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşın!
Bu makale B4Mind Marka Danışmanlığı tarafından hazırlanmıştır.
