AppDynamics’in yaptığı bir araştırmaya göre e-ticaret sitelerinin ve mobil uygulamaların performansı çoğunlukla kullanıcı memnuniyetine ve güvenilirliğe bağlı. Tüketicilerin yüzde 70’i ile yapılan bu araştırmada tüketicilerin alışverişlerinin dörtte birini online olarak yaptıkları öğrenildi. Bu da demek oluyor ki mobil uygulamalar tüketicilerin yaşamında önemle artan bir rol oynuyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 20’sin iş yerlerinde bilgisayar başındayken bile telefonlarıyla alışveriş yaptıkları öğrenildi. AppDynamics’in ‘An App Is Not Enough’ raporuna göre alışveriş uygulamaları gelen taleple doğru orantılı olarak kendilerini yeniliyor. Çünkü dijital dünyaya adapte olmuş kullanıcılar seçtikleri markaları nasıl, ne zaman ve nereden alabileceklerini biliyorlar.
Üç tüketiciden ikisi markaların mobil uygulamaların performanslarının mağazalardaki alışveriş konusunda kendilerini etkilediklerini söylüyor. Rapor ayrıca gösteriyor ki tüketicilerin yüzde 67’si eğer bir mağazanın uygulamasıyla geçmişte kötü bir deneyim yaşamışsa mağazadan da alışveriş yapmayı tercih etmiyor. Bu durum markalara sorun yaratmayacak kusursuz uygulamalar yapmaları konusunda büyük bir sorumluluk yüklüyor; tabi eğer mobil gelir akışlarını korumak istiyorlarsa.
“İş hayatı ve kişisel hayat ile dijital hayat ve gerçek hayat giderek birbirine yaklaştıkça, markalar daimi müşterilerini kaybetmemek için mobil uygulamalarının performanslarından emin olmalılar.” diyor AppDynamics’in CEO’su Jyoti Bansal.
Teknoloji, geçmiş on yıla göre piyasayı büyük ölçüde değiştirdi. Ve artık bugün yazılımlar iş hayatında başarıyı getirme konusunda her zamankinden daha büyük bir rol oynuyor. Bu yüzden markalar stratejilerini yaratırken dijital dünyadaki duruşlarına da gerçek dünyadaki duruşları kadar önem vermeliler.