Skip to main content

Selfie çekmeyi alışkanlık haline mi getirdiniz?

Her fırsatta daha iyi selfie çekebilmek için sınırlarınızı mı zorluyorsunuz?

Dikkat! Günde üçten fazla selfie çekiyorsanız –başka bir değişle özçekim–Amerika Psikoloji Birliği’ne göre bu durum psikolojik bir sorununuz olduğu anlamına gelebilir!

Amerikan Psikoloji Birliği (APA), selfie bağımlılarını “selfitis” diye tanımlıyor. Türkiye’de ve dünyada her geçen gün mobil cihazlara ve selfie çekmeye bağımlı insanların rehabiliyasyonu için daha fazla merkez açılıyor. Bu bağımlıklık sanıldığı gibi yalnızca yeni kuşaklarda değil, orta ve ileri yaşta insanlarda dahi görülüyor.

Çok Ekranlı Bağımlığımız

Günümüz teknoloji ürünleri hayatımızı kolaylaştırmak yerine hayatımızı yönlendirmeye başladı. İnsanlar dijital dünyada neredeyse paralel bir hayat yaşıyor. Artık internete erişim sağlayacağımız tek bir cihaz yok. Cep telefonlarımızdan tablet bilgisayarlara, masaüstü bilgisayarlardan laptoplara, oyun konsollarından akıllı televizyonlara kadar ekranı olan her türlü cihazdan internete bağlanmış durumdayız.

Dijital Çağın Hastalıkarı

İşin daha vahim yanı, artık odaklanma aralığımız üç saniyeden fazla gerilediğinden beri aynı anda birden çok cihaz kullanma alışkanlığı edindik. Akıllı televizyonlarla birlikte mobil cihazlarımızı; diz üstü bilgisayarlarımızla birlikte tablet bilgisayarlarımızı kullanmadan edemiyoruz.

İnterneti hayatımıza değer katan bir dünya yerine hayatın ta kendisi haline getirdiğimizden beri de başta selfie olmak üzere, gerek ruhsal gerekse de fizyolojik, birçok “yeni” hastalığımız oldu. Selfie bu hastalıkların en yaygın, iflah olmaz ve ölümcüllerinden biri.

Selfie Ölümleri

Ölümcül çünkü her geçen gün haber sitelerinde, televizyonlarda, gazetelerde daha fazla “selfie ölümlerine” rastlıyoruz.  Google Trends raporuna göre yalnızca Mayıs ayında 42 selfie sebepli ölüm haberi var. İlk kez Ocak 2013’te dijital gündemde yer edinen bu ölüm çeşidi son üç yıldır artan bir ivmeyle kendini gösteriyor.

 

Birçok turistik yerde, kafe ve restorana selfie çubuğuyla giriş yapmak yasaklandı. Henüz bunu uygulamaya geçirmeyen birçok işletmenin ve resmi kuruluşun da bu yönde karar alma yönünde eğilimleri var. Bu durum selfitislerin ne denli “başa çıkılmaz” olduklarını çok iyi anlatıyor.

Selfie Çekmenin Motivasyonu

Selfie çekmenin en temel motivasyonu kişinin onaylanma ihtiyacıdır. Bu davranış düşük özgüvene sahip olan insanların sanal dünyada da olsa kendi benliğini kabul ettirme çabasının ürünüdür. Kabul görmenin yanı sıra, özellikle gençlerin, nasıl göründükleri ve başkalarının onları nasıl algıladıkları konusundaki yoğun endişeleri de kişiyi selfie çekmeye yönlendiriyor.

Selfie Türleri

Temel olarak selfieleri bireysel ve grup olarak ikiye ayırabiliriz. Bireysel olanların psikolojik rahatsızlık boyutunda olanlarını ise obsesif kompulsif davranış bozukluğu olarak, borderline, akut ve kronik olmak üzere üç şekilde gruplandırabiliriz.

  • Borderline: Günde en az üç selfie çeken ancak sosyal medyada paylaşmayan.
  • Akut: Günde üç selfie çeken ve bunları sosyal medyada paylaşan.
  • Kronik: Günde en az altı selfie çekip sosyal medyada paylaşan.

Narsisizm

Kendi yansımasını nehirde gören Yunan mitolojisinin figürü olan Narikissos’un temsil ettiği bu hastalık, kişinin kendine tapması, aşık olması olarak tanımlanmaktadır. Selfie bağımlılarında obsesif kompulsif davranış bozukluğunun yanı sıra narsistik belirtiler de tespit edilmektedir.

Ne düşünüyorsunuz? Sizce selfie çekmek gerçekten tedavi edilmesi gereken bir hastalık mı yoksa sıradan bir tutku mu? Yorum yazarak fikirlerinizi bizimle paylaşın!

Leave a Reply