B4Mind Marka Danışmanlığı olarak içerik pazarlamasını temel marka iletişim stratejimize yerleştirdiğimizden beri yaklaşık on beş ay geçti.
Marka, pazarlama, iletişim, dijital teknoloji konulu 10 yeni makaleyi her ay kurumsal blogumuz olan B4Mind Blog’dan yayımlıyoruz.
B4Mind Blog’u Türkiye’nin sayılı marka yönetim ve pazarlama bloglarından biri haline getirmek için uzun süredir çalışıyoruz. Neden? Çünkü danışmanlığını yaptığımız markalara dijitalden öğrendiklerimizle ilk önce kendimiz için neler yapabildiğimizi somut olarak göstermek istiyoruz.
Peki, bu on beş aylık deneyimin neticesinde neler başardık? İşte, içerik pazarlamasından elde ettiğimiz bazı kazanımlar:
İçerik pazarlaması sayesinde kurumsal blogumuza gerçekleşen oturum sayısını %429, kullanıcı sayısını %449, sayfa görüntülenme sayısını %623, ortalama oturum süresini ise %574 geliştirdik! Hemen çıkma oranını %15 iyileştirdik.
Organik aramadan gelen trafiği 5’e katladık. Dahası, hedeflediğimiz onlarca anahtar kelimede ilk sayfada çıkmaya başladık.
En önemlisi ise, kendi hazırladığımız blog makalelerinden, henüz yayımlamadığımız ve ileride okuyucularımıza ücretsiz olarak sunacağımız yaklaşık 200 sayfalık bir e-kitap oluşturduk. Önümüzdeki aylarda duyurusunu yapacağımız B4Mind Akademi’nin bilimsel ve entelektüel temellerini atmış olduk.
NASIL YAPTIK?
Pazarlama hedeflerimizive KPI’larımızı saptayarak yola çıktık. Hedeflerimize adım adım ulaşmak için her ay içerik pazarlamasına en az ne kadar zaman ve kaynak ayırmamız gerektiğini belirledik. Bir içerik stratejisi oluşturmak için bilgi toplayıp, hedef kitlemizin ihtiyaçlarını, beklentilerini, eğilimlerini araştırdık. Bir çeşit pazar araştırması yaptık.
Hedeflerimizi belirlerken mümkün olduğunca rasyonel olmaya çalıştık. Kısa sürede imkansızı istemedik. Daha yolun en başında içerik pazarlamasının bir sabır işi olduğunu gördük. Hedeflerimize ulaşıp ulaşmadığımızı doğru KPI’lar belirleyerek test edebildik.
İçerik stratejisini genel hatlarıyla belirledikten sonra içerik planlama, üretim ve dağıtım safhasına geçtik. Artık hedeflerimizi biliyor, müşteri profilimizi kestirebiliyorduk. Bu gerçeklerden yola çıkarak dikkat çekecek, ihtiyacı karşılayacak, güven ve otorite algısı yaratacak içerik başlıkları belirledik.
İçeriklerin hepsine tek tek özen gösterdik. Üretim kısmı içerik pazarlamasının en çok zaman alan ancak en kolay kısmıdır. Yazdığımız her paragrafı makro hedeflerimize götürecek şekilde hazırladık. Tüm makalelerimizin birbirleriyle tutarlı ve birbirlerini destekleyeci olduğundan emin olduk. İçeriklerimizin tamamını benimsediğimiz dijital pazarlama metoduyla uyumlu hazırladık.
İçeriklerin niteliğine ve biçimine azami özengösterdik.Örneğin, hiç 500 kelimeden az makale yayımlamadık. Her makalemizde mutlaka alakalı bir görsel kullandık. Paragrafları kısa tutup; vurguları, alt başlıkları, madde işaretlerini efektif biçimde kullandık.
Bilimsel konulara değindiğimiz için makalelerde bolca istatistiğe, grafiğe, alıntıya yer verdik. Kullandığımız tüm kaynaklara doğrudan bağlantı verdik. Makalelerde konusuna göre en az 3-5 farklı siteye bağlantı verdik. Makalelerimizin bilimsel yanına çok fazla önem verdik. Her makalenin hazırlanışında yaklaşık 8-10 farklı kaynaktan yararlandık.
Tespit ettiğimiz üç farklı müşteri profilimize özel içerikler hazırladık.
Haber yazmadık. İçerik üretim serüvenimizi özel kılan en önemli şey haber yazmamak oldu. Türk pazarlama-teknoloji sitelerinde İngilizce’den kötü çevrilmiş haberimsi içerikleri hiç tasvip etmedik. O sebeple de, haberin ve dolayısıyla gündemin blogumuzu yüzeyselleştirmesine izin vermedik.
Her makalede her biri ayrı ayrı ders konusu, hatta tez konusu olacak konulara odaklandık.
İçeriklerimizi hazırladıktan sonra birilerinin gelip okuması için dua etmedik. Çok kanallı bir stratejibenimseyerek devamlı olarak markamızın, blogumuzun ve makalemizin tanıtımlarını yaptık. Mümkün olan her fırsatta yaptıklarımızı anlatmaya çalıştık.
Dijital pazarlama stratejimizin merkezine blogumuzu koyduk. Arzu ettiğimiz micro ve macro dönüşümleri blogumuz üzerinden sağlamaya çalıştık. Hedef kitlemiz her neredeyse onları orada yakalayıp blogumuza çağırdık.
Gelen trafiği sürdürülebilir kılmak için hem organiğe hem de ödemeli reklam araçlarına yatırım yaptık. İçeriklerimizi tutarlı biçimde ve periyodik aralıklarla yayımladık. Kulağa ilk başta ilginç gelse bile uzun araştırmalar sonucunda hazırladığımız yazıları insanların okuması ve onlara faydalı olması için üzerine para bile verdik. Kısacası sektöre ve öğrenmek isteyen herkese katkı sağlamak amacıyla maddi ve manevi yatırım yaptık. Zaman zaman eski içeriklerimizi yeniden yayımladık.
Daha az kendimizden söz etmeye ve daha fazla problem çözmeye başladık.
Angajman oranlarını artırmak ve dönüşüm oranlarını iyileştirmek için detaylı analitik ve monitoring çalışmaları yaptık. Eksiklerimizi ve hatalarımız bir sonraki ay mümkün olduğunca gidermeye çalıştık.
Müşterilerimize ve müşteri adaylarımıza içeriklerimizle değer kattığımızdan emin olduk. Bunu yaparken de çok şey öğrendik.
BUNU NİÇİN YAZDIK?
İçerik pazarlaması hakkında önemli sayıda Türkçe makale bulmak mümkün. Fakat Türk markaların kendi içerik pazarlama deneyimlerini paylaştığı çok az makale var. Case study (vaka çalışması) olarak genellikle yabancı küresel markaların hikayeleri Türkçe makalelerde temcit pilavı gibi araştırmacıların önüne çıkıyor.
Araştırmacılar ve marka yöneticileri için ilham kaynağı olabileceğini düşünerek bu makalede kendi içerik pazarlama deneyimimizi kaleme aldık. İçerik pazarlaması hakkında daha detaylı bilgi almak için daha önce konuyla ilgili yayımladığımız tüm blog makalelerini inceleyebilirsiniz.
Elbette olağanüstü performanslar sergilediğimizi iddia etmiyoruz. Fakat her ay önemli sayıda nitelikli bir kitlenin dikkatini çekebiliyorsak bunu içerik pazarlaması sayesinde gerçekleştirebildik. Eğer biz gerçekleştirdiysek, siz de markanızla bu başarıyı yakalayabilirsiniz!
ŞİMDİ SIRA SİZDE!
Dijital marka pazarlamasıyla markanızı daha fazla bilinir kılmak için hemen harekete geçin! B4Mind Marka Danışmanlığı’na şuradaki iletişim formundan ya da info@b4mind.com adresinden şimdi ulaşabilirsiniz.