Adblock uygulamalarının sahneye girmesiyle dijital dünyada tüm dengeler bozuldu. Hesaplar alt-üst oldu. Adblock’tan sonra ağırlıklı olarak reklam gelirine bağımlı olan içerik sağlayıcılarının gelirlerinde ciddi düşüşlergerçekleşti. Seneler geçtike Adblock yanlıları ve karşıtları olmak üzere iki karşıt cephe oluştu. Tahmin edebileceğiniz gibi bir tarafta sıradan kullanıcılar ve bağımsız yazılımcılar diğer tarafta devasa şirketler var.
Önce bilmeyenler için Adblock’ın ne olduğuna kısaca değinelim. İki farklı Adblock’tan söz edebiliriz. İlki Adblock Plus, ikincisi ise Adblock. Aralarında ufak tefek farklar bulunsa bile temelde sahip oldukları misyon ortak.
Adblock Plus, 2006 yılında Wladimir Palant tarafından programlanan ve reklam engellemeye yarayan ücretsiz bir tarayıcı eklentisi. İlk kez, tarayıcı pazarının tekelleşmesine tepki olarak ortaya çıkan Mozilla Derneği’nin açık kaynak kodlu tarayıcısı Firefox’ta kullanılmaya başlandı. Bugün Android, Chrome, Firefox, Internet Explorer, Maxthon, Opera, Safari ve Yandex’te Adblock Plus faaliyet gösterebilmektedir. 2006’dan 2011’e kadar şahsi bir teşebbüsten ciddi bir harekete dönüştü ve 2011’de eklentinin masraflarını daha rahat karşılayabilmesi için Eyeo adlı bir şirketin şemsiyesi altına girdi. 2014’e kadar sekiz senelik dönemde her türlü bağışı reddetmelerine karşın bu tarihten itibaren temel gelir kaynağı bağışlar oldu. Adblock’un performansından memnun olan kullanıcılar diledikleri zaman 10-20-30 dolarlık bağışlar yapabilmekteler.
Adblock ise eski bir Google mühendisi olan Michael Gundlach tarafından 2009 yılında geliştirildi. Arkasında BetaFish Incorporated firması var. Adblock da büyük ölçüde gücünü bağışçılardan alıyor. 10-100 dolar arasında bağış seçenekleri mevcut.
Her iki eklenti de tarayıcı ve mobil uygulama marketlerinde rekorlar kırarak en çok indirilen eklentiler. Yani anlayacağınız küresel birer fenomen!
Adblock ne işe yarıyor? Reklam engelleyici bu eklentiler sayesinde sinir bozucu reklamlar engelleniyor, sitelerin kullanıcıları takip etmesi önleniyor ve kötü amaçlı yazılım (malware) yayan domain adresleri bloke ediliyor. Tarayıcı ve mobil uygulama kullanıcıları bu eklentiler sayesinde tüm tehditlerden ve reklamlardan arındırılmış, filtre edilmiş, steril web siteleriyle karşılaşıyor.
“AdBlock’la, çoğu reklam bilgisayarınıza indirilmeden engellenir. Böylece istediğiniz içeriğe ulaşmaya odaklanabilir ve daha az zaman harcamış olursunuz.” – Tanıtım Yazısından
Bir dijital pazarlama ajansı olarak her ne kadar internet reklamcılığının reklamveren kısmında olsak da şu tespiti yapmak mecburiyetindeyiz. Adblock, kullanıcıların içerik tüketim ihtiyaçlarını istismar eden içerik sağlayıcılara karşı gerçek bir kalkan;kullanıcı deneyimi için de gerçekten devrim niteliğinde bir uygulama.Çünkü Adblock sayesinde internet reklamcılığının küresel ölçekteki regülasyonu ve etik meseleler geniş kitleler tarafından demokratik biçimde tartışılabiliyor. Tartışmaların neticesinde reklamverenlerin de, yayıncıların da, kullanıcıların da mutlaka ortak müşterekte buluşacağı inancındayız.
Biraz da madalyonun öteki tarafından, yayıncıların/içerik sağlayıcıların tarafından bakalım. Adblock’un bu denli yaygın kullanılması içerik sağlayıcıların iflas etmesine yol açar mı? Adblock kullanıcıları, yayıncıların içeriklerinden elde ettikleri gelirleri haksız biçimde mi engelliyor? Yayıncıların Adblock kullananları eklentiyi durdurana kadar siteden men etmeye hakkı var mı?
Durum yayıncılar için hiç de iyi görünmüyor. Özellikle gelirlerindeki muazzam düşüş nedeniyle basılı gazete-dergiden dijitale dönüş yapan medya gruplarının yaşadıkları ikinci travma Adblock oldu. Bundan etkilenenler yazılımsal/hukuksal her türlü yola gidiyor.
Fakat kendimize sormamız gereken asıl soru şu: Adblock uygulamaları reklamlara tamamen mi karşı? Meselenin malware ve gizlilik kısmına sanıyorum kimsenin itiraz edecek hali yok. Asıl mesele reklam gösterimleri. Görünüşe göre Adblock’lar reklamlara kategorik olarak karşı değil!
Kabul Edilebilir Reklamlar
Adblock Plus’ın resmi sitesinde sorduğumuz son soruya şu cevabı buluyoruz:
“Bütün reklamların kötü olduğunu düşünmüyoruz ve reklamların web siteleri finanse ettiğinin farkındayız. 2009 yılında bu konuda bir orta noktaya ulaşmaya çalıştık. Adblock kullanıcılarına ve geniş katılımlı topluluğumuza iyi reklamın ne olduğunu tanımlamak için kullanılması gereken kriterleri sorduk. 2011 yılında ‘Kabul Edilebilir Reklam’ hareketine başladık.”
Benzer ifadelere, dikkatle incelersek Adblock’un web sitesinde de rastlıyoruz. Demek oluyor ki reklam engelleyecilerinin bütün reklamlarla değil sadece kötü niyetli reklamlarla derdi var.
O halde yazı başlığımızdaki soruya da cevap vermiş oluyoruz.Adblock internet reklamcılığının sonunu mu getiriyor? Hayır, interneti reklam düzleminde regüle etmemize vesile oluyor.
Ne düşünüyorsunuz? Sizce, Adblock internet özgürlüğünün yeni bir cephesi mi yoksa haksız bir uygulama mı? Lütfen görüşlerinizi bizimle paylaşın.
Dijital dünyayla ilgili en güncel gelişmeleri uzman yorumlarıyla öğrenmek için B4Mind Marka Yönetim ve Dijital Pazarlama Blogu’nu takip edin! Soru ve görüşleriniz için bize info@b4mind.com adresinden ulaşabilirsiniz!